KAOS (COVID-19)

Dün Instagram hesabımda yaptığım anket ve genel olarak yaşadığımız süreç nedeniyle böyle bir yazı hazırlama ihtiyacı hissettim. Nasıl olsa bu aralar boş vakitten daha fazla bir şeyimiz yok 🙂

ÖNCELİKLE BU (COVID-19) ADI VERİLEN VİRÜS GERÇEKTEN CİDDİYE ALINMASI GEREKEN BİR SALGIN BU YÜZDEN LÜTFEN EVDE KALMAYA DEVAM EDELİM. #EVDEKALTURKIYE

Anket sonucu beklediğim gibi gerçekleşerek “Virüs nedeniyle en çok vaka ve ölüm bizde olacak.” şeklinde belirtilen (b) şıkkı anketi önde tamamladı. Ayrıca şaşırtıcı şekilde olumlu düşünerek (a) şıkkını “Bu virüs geçici bir durum ve en az kayıpla yakında bitecek.” işaretleyen kişi sayısı bir hayli fazlaydı. Hatta yanlış şıkkı işaretlediğini düşünen bir kaç arkadaş dönüş yapıp düzeltme ihtiyacı bile hissetti 🙂

Gelelim konumuza, genel olarak toplumsal yapımız olumsuzluğa veya en kötüsünü düşünmeye daha yatkın. Bu konuda elbette geçmiş tecrübelerin etkeni ve güvensizliğin etkisi çok fazladır. Ancak şunu kimse inkar etmemeli, genel olarak KAOS’u seviyor ve yapıcılıktan ziyade yıkıcı şekilde hareket ediyoruz. “Hadi canım!” dediğinizi duyar gibi oldum ama bunu kendimize bile itiraf edemesekte seviyoruz. Zaten biz inkar etsek bile hareketlerimiz bu durumu ele veriyor. Yaşadığımız bu süreçte en basitinden WhatsApp ve diğer sosyal medya araçları da bu durumu gözler önüne seriyor.

ÖRNEK-1: Ambulansla alınan bir hasta, resmi tüm sosyal medyada bir çok farklı İl’e ve her ne hikmetse herkesin arkadaşının sitesinde Corona virüsüne yakalanmış hasta olduğu belirtilerek paylaşımı yapıldı.

ÖRNEK-2: Bir hastanenin acil bölümünde çekilmiş bir video insanlar halsiz şekilde duruyor ve öksürüyor. Bu acil bölümü de aynı şekilde her ilin mutlaka bir acil bölümü olmakta ve her paylaşan arkadaşın yakını olan sağlık çalışanı tarafından atılmış oluyor.

Bu şekilde örnekleri çoğaltmak mümkün. Ancak şunu görmedim, mesela herkes akrabasına dışarı çıkma evde kal diye ses kaydı göndermiyor veya gereksiz yere kalabalık ortamlara gitmeyin şeklinde bir ses kaydı yayılmıyor.

Yanlış anlaşılmasın amacım durumu küçümsemek veya eleştirmek değil çünkü gerçekten çok ciddi bir durumla karşı karşıyayız. Ama anlatmak istediğim bu tip yalan ve olumsuz haberler çok hızlı yayılıyor ve insanları olumsuz şekilde etkiliyor. Unutulmamalı ki bu süreçte insanların fiziksel durumu kadar psikolojik durumlarının da çok iyi durumda olması gerekmektedir. Bu sebeple bizlere büyük iş düşüyor. Sosyal medyanın kötü taraflarını sömürülmeye ne kadar müsait olduğunu büyüklerimize anlatma ve her habere inanılmaması gerektiği konusunda bilinçlendirme işi.

Hastalığın dünyada ve ülkemizde ki genel seyri hakkında aşağıya bir kaç grafik ekledim. Durum kötü olabilir ancak unutmayalım her şey bizim elimizde, eğer bizler bilinçli bireyler olarak hareket edersek bu süreci en az hasarla atlatacağımıza inanıyorum.

DİPNOT: Bu süreçten sonra dünyanın eski dünya, insanların ise eski insanlar olmayacağına inanıyorum. Lafla değil gerçekten yeni bir dünya bizi bekliyor. Yaşayacağımız sürecin sonunda dersler çıkarırsak her şey daha güzel olacak ancak eskisi gibi davranmaya devam edersek korkarım ki bugünler iyi günlerimiz olacak

EN DİPNOT 🙂 Bugünlerde geçmişte yaşadığımız normal günlerin bile ne kadar kıymetli olduğu, genel olarak bir çok çatışmanın gereksiz ve hayatın çok kısa olduğunu anlama fırsatı doğduğuna inanıyorum. Güzel dersler çıkarmak dileğiyle sağlıcakla kalın…